7 Aralık 2015 Pazartesi

ŞU BİZİMKİLER (Eğitimci, Araştırmacı - Yazar) SIDDIK DEMİR

ŞU BİZİMKİLER
 Sıddık  DEMİR
Ayak üstü sohbette,”Şu Bizimkiler” isimli son kitabının yayınlandığını ve alıp okumamı söyledi. “Çilenin Böylesi” ilk eseriydi, çok akıcı bir üslubu olduğundan bir çırpıda okunabilir diye duymuştum. Ama eseri okumamıştım.                                                                    
Bu eziklikle “Şu Bizimkileri” aldım. Albenisi fazla olmayan, bayağı hacimli bu eserin, eve varır varmaz kapağını açtım. Aman Allah’ım dedim üç saat sonra!.  Ne kadar akıcı, ne kadar ustaca sergilenmiş, insan ilişkileri ve portreler ne güzel tasvir edilmiş!.                       
Aynı atmosferde ve aynı fikir mezrasında olduğumuz içindir belki dedim kendi kendime. Öylede olsa üç gün içinde nöbetleşerek aynı eseri üç kişi, aynı heyecan ve akıcılıkla okuyabilir miydi. Evet kitabın kapağı zaruri ihtiyaçlardan dolayı kapanır kapanmaz, gözü kitapta olan diğer aile efradı, hemen aynı kapağı aralayarak, adeta kitaba dinlenmek fırsatı verilmiyormuş gibi bir tatlı, bir heyecanlı, bir akıcı zulüm işleniyordu sanki.                               
Öze dönüş hareketinin fikir cephesinde ismini altın harflerle yazdıran o mücahit insanlarımızın, özel şahsiyetlerinde, etten kemikten yaratılmışlığın özellikleri sergileniyordu çeşit çeşit…
Demokrat partinin iktidarı zamanında Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in çıkarmış olduğu haftalık ‘Büyük Doğu’ mecmuasında Üstat’la, günlük çıkan ‘Vatan’ gazetesi baş yazarı Mehmet Emin Yalman arasında kalemle yapılan savaşın etkisinde kalan müellif  Hüseyin Üzmez’ in , Malatya posta hanesinde çıkarken baş yazara attığı iki el kurşunla  Türkiye karışmıştı.
 Bu olay bahane edilerek, normal olarak kurşunu atan ile, basın yoluyla azmettirdiği gerekçe gösterilerek Necip Fazıl, Osman Yüksel ve Sait Çekmegil tutuklanır. ‘Büyük doğu’ dergisi de  kapatılır. O günden itibaren Malatya cezaevinde hep beraber tutuklu kalırlar. İşte Hüseyin Üzmez ceza evi hatıralarını ‘Şu bizimkiler’ adını verdiği bu kitapta anlatmaktadır.
Temel noktalarda zayıflık emarelerinin gözlenmesi yanında, daha da gürleşen veya en azında istikrarını koruyan şahsiyet abidelerine rastlıyoruz bu kitapta. Eserde izah edildiği gibi “Ferdi hürriyetlerin veya şahsiyetlerin bütün çıplaklığıyla hodri meydan dediği MEDRESE-İ YUSUFİYE’ den” kişilikleri bu şekilde tasnif etmek esas gaye olmasa gerekir. Öyle de olsa bizim, insanımızı tam olarak tanımamız açısında çok güzel bir yaklaşımdır.        
Kutsal bir gaye uğrunda bile olsa metot, demokratik bir ortamdan mücadele gayesini taşımalıdır.Yalnız eşit şartlarda…Yapılan bir eylemin yanlışlığının eserin bütününde  teyidi, salim bir düşüncenin, üstün ve akılcı bir yaklaşımın mahsulüdür.                             …
.Üstat Necip Fazıl’ın “Sıcaklığını yıldızlardan almış, patlamaya hazır bir volkan” olarak tarif ettiği  müellif, tüm çilesi boyunca istikrarını muhafaza etmiş, pişmanlık belirtileri bilinen anlamıyla değil, stratejik anlamda oluşmuş bir insandır.    
‘Kara bir gün’ adlı ünlü makalenin yazarı Süleyman NAZİF, Malta’ya sürgün edildiği günlerin ertesinde,  ayrılığa dayanamayarak, mukabil defalar “Keşke yazmasaydım” gibi serzenişlerde bulunduğu ve pişmanlık emareleri gösterdiği bilinmektedir. Süleyman Nazif örneğinde olduğu gibi,  müellifin anlattığına göre; Üstat Necip Fazıl da benzeri serzenişleri, her gün ve her saat değişen halet-i ruhaniyesi, çok küçük hadiselere üzüldüğü veya sevindiği, kısaca dahiliğinin yanında , ihtişamlı egosuna ömür boyu saltanat sürdürmeye çalışması, doğrusu çok ilginç. Ama müsriflik noktasında da cömert. Parayı çok seven, o ölçüde de eşle dostla, hatta hiç tanımadığı kişilerle yiyen orijinal bir şahsiyet…
Bana göre “Şu Bizimkiler” deki en hoş, en istikrarlı, en mükemmel  kişilik, Osman Yüksel Serdengeçti merhumunundur.  Mangal kadar yüreği üstün zekasının kontrolünde, inanmış, samimi, yer yer soğuk kanlı, zaman zaman aslanlar gibi kükreyerek zora zor demesini bilen, dobra dobra, açık yürekli, açık sözlü ve milli konularda çok hassas, kelimenin tam anlamıyla gerçek bir halk kahramanı…
Türk kamuoyu; Merhum Necip Fazıl KISAKÜREK’İN, merhum Osman YÜKSEL’ den sanat ve bazı kabiliyetler bakımından üstün olduğu gerçeğinin yanında, merhum Osman Yüksel SERDENGEÇTİ’ nin de  daha istikrarlı olduğunu ‘Şu Bizimkiler’ den öğrenmiş bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder